YILDIZ SARAYI


Yıldız Sarayı

Sultan III. Selim tarafından annesi Mihrişah Sultan için 1885 yılında yaptırılmaya başlanmıştır. Daha sonra Osmanlı padişahı II. Abdülhamit, 33 yıl boyunca Osmanlı devletinin ana sarayı olarak kullanmaya başlamıştır. Marmara deniz sahilinden başlayıp, git gide yükselerek sırt çizgisine kadar tüm yamacı kaplayan bir bahçe, koruluk içine yerleşmiş saraylar, köşkler, yönetim bölümü, koruma ve parklar bütünüdür. Bu bölge Kanuni Sultan Süleyman döneminde, padişahlar için avlanma yeri olarak kabul görmüştür. II. Abdülhamit’in, Dolmabahçe sarayından ayrılarak, daha korunaklı olan yıldız sarayına çekildiği rivayet edilmektedir.

1882 de Mithat paşa ve Mahmut Celalettin paşanın idamına karar verilen mahkeme, Yıldız sarayının içindeki mahkemedir. Bu nedenle adını yıldız mahkemesi olarak kazanmıştır. 1909 daki 31 Mart Vakası yaşanmasından dolayı, Sultan Abdülhamit’in tahttan indirilmesi üzerine, Saray halk tarafından yağmalanmış ve kısmen de olsa yakılmıştır. Yıldız sarayı, Osmanlı mimarisinin en tipik örneklerindendir. Asıl adı Hamidiye olmasına karşılık, daha çok Yıldız Camii olarak bilinmektedir. Saray, Büyük Mabeyn, Şale Köşkü, Malta Köşkü, Çadır Köşkü, Yıldız Tiyatro ve Opera Evi, Yıldız Saray Müzesi ve İmparatorluk Porselen Üretim Evi’ni kapsamaktadır.


İstanbul seyahatinizde görülmeye değer diğer muhteşem saraylar Topkapı Sarayı, Küçüksu Sarayı ve Çırağan Sarayı'dır.